Bu sayfa “Psikoterapi nedir?” ve “Psikoterapist kimdir?” soruları etrafında şekillenmektedir. Sayfada önce, bir uygulamanın adı olan psikoterapi kavramının literatürdeki bazı tanımlarını sonra da bir uygulayıcı olan psikoterapist hakkında bazı bilgileri ele alacağım.
İstanbul’da (Esenyurt / Beylikdüzü) bir psikoterapist arayışındaysanız ön görüşme ve randevu için İletişim sayfasındaki bilgilerden bize ulaşabilirsiniz. Bize dair ayrıntılı bilgi için Hakkımızda sayfasına bakabilirsiniz.
Bu sayfada paylaştığım bilgiler için, psikodinamik psikoterapi, şema terapi gibi, belirli bir psikoterapi modelini değil literatürdeki psikoterapi (psychotherapy) kavramını ve uygulamalarını referans aldım.
Psikoterapi nedir?
Psikoterapi, terapi (therapy), konuşma terapisi (talk therapy)1 ve psikolojik danışma (counseling)2 olarak da adlandırılır.
Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük‘te psikoterapi için şu tanımı kullanıyor: hekimin hastayı etkilemek için kullandığı söz veya davranışa dayalı psikolojik yöntemlerin bütünü.
merriam-webster.com‘un da psychotherapy (psikoterapi) tanımı şudur: zihinsel veya duygusal bozukluğun veya buna bağlı bedensel hastalıkların psikolojik yollarla tedavisi.
Psikoterapiye dair tartışmaya yer bırakmayacak bir tanım yapmak muhtemelen mümkün değildir. Psikoterapi literatüründe, evrensel olarak kabul edilen bir psikoterapi (terapi) tanımı yoktur; hatta bazılarına göre, psikoterapiyi uygulamak, onu tanımlamaktan çok daha kolay olabilir.3 Bazıları ise, psikoterapinin kesin bir dille tanımlanamayacağını düşünüyor.4 Bununla birlikte, zihninizde bir yer açması için bazı tanımları paylaşabilirim:
- Psikoterapi, işlevsel olmayan duygusal tepkileri, düşünme biçimlerini ve davranış kalıplarını değerlendirmek, teşhis etmek ve tedavi etmek için, öncelikle iletişim ve etkileşim biçimlerini kullanan, eğitimli bir profesyonel tarafından sağlanan, herhangi bir psikolojik hizmet demektir.1
- Psikoterapi, eğitimli bir kişinin, psikolojik, duygusal veya davranışsal bozukluklar için, mevcut semptomları değiştirmek veya ortadan kaldırmak ve kişilik gelişimini desteklemek amacıyla bir veya birkaç hastayla ilişki kurduğu herhangi bir tedavi şeklidir. Tedaviye ek olarak psikotrop ilaçlar (psychotropic medication) kullanılabilir ancak psikoterapideki iyileştirici etki, öncelikle terapistin söz ve eylemleri ve hastanın bunlara tepkileri tarafından üretilir.2
- Psikoterapi, insanların davranış, biliş, duygu ve/ya diğer karakteristik özelliklerini, kendi istedikleri yönde değiştirmelerine yardımcı olmak amacıyla, yerleşik psikolojik ilkelerden türetilmiş klinik yöntemlerin ve kişilerarası tutumların bilgilendirilmiş ve maksada yönelik uygulanması olarak tanımlanabilir.3
- Psikoterapi iki taraf arasındaki formel [biçimsel, resmi] etkileşim sürecidir. Genelde her iki tarafta da tek kişi vardır ama bu kişilerin birden fazla olma olasılığı da vardır. Bu sürecin amacı, taraflardan birinin, şu hususlardan herhangi birinde veya hepsinde yaşadığı yetersizlik ya da işlev bozukluklarından kaynaklanan sıkıntısının giderilmesidir:
- bilişsel işlevler (düşünme bozuklukları),
- duygusal işlevler (acı çekme ya da duygusal rahatsızlıklar)
- davranışsal işlevler (davranışın yetersizliği).4
Psikoterapi etkileşimde yer alan terapistin, kişiliğin temeli, gelişmesi, sürdürülmesi ve değişmesi konusunda bir kuramı vardır ve bu kurama uygun olan tedavi metotlarını kullanır; ayrıca terapist olmak için yasal ve profesyonel onay [diploma, lisans gibi] almıştır.4
Psikoterapi türleri (çeşitleri) nelerdir?
Psikoterapi literatüründe sekiz yüzden fazla psikoterapi tekniğinden bahsedilir.TÖ Psikoterapi türleri genellikle dört ana kategoriye ayrılır: psikodinamik psikoterapi, bilişsel terapi veya davranış terapisi, hümanist terapi ve bütüncül psikoterapi.1
Psikoterapiye birçok farklı yaklaşım vardır. Psikoterapistler [psikologlar ve diğerleri] genellikle bunlardan bir veya daha fazlasını kullanır. Her teorik bakış açısı, psikoterapistin, hastalarını/danışanlarını ve sorunlarını anlamasına ve onlara çözümler geliştirmesine yardımcı olmak için bir yol haritası görevi görür.
Göreceğiniz psikoterapi türü çeşitli faktörlere bağlı olacaktır: mevcut psikolojik araştırmalar, psikoterapistinizin teorik yönelimi ve yaşadığınız sorunlar vb.
Psikoterapistin teorik bakış açısı, ofisinde olup bitenleri etkileyecektir. Örneğin bilişsel-davranışçı terapi kullanan psikoterapistin tedaviye pratik bir yaklaşımı vardır. Psikoterapistiniz, daha etkili başa çıkma becerileri geliştirmenize yardımcı olmak için, sizden, tasarlanmış belirli görevleri yerine getirmenizi isteyebilir. Bu yaklaşım genellikle ev ödevlerini içerir.
Psikoterapistiniz, belirli bir duruma tepkilerinizi ortaya çıktıkça kaydetmek gibi daha fazla bilgi toplamanızı isteyebilir; veya seanslar arasında asansör fobisi olan birinden asansör düğmelerine basmasını istemek gibi yeni beceriler uygulamanızı isteyebilir. Belirli bir konu hakkında daha fazla bilgi edinebilmeniz için okuma ödevleriniz de olabilir.
Buna karşılık, psikanalitik ve hümanist yaklaşımlar tipik olarak yapmaktan çok konuşmaya odaklanır. Sizin ve psikoloğunuzun mevcut sorunlarınızın temel nedenlerini daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için seanslarınızı erken [çocukluk] deneyimlerinizi tartışarak geçirebilirsiniz.
Psikoterapistiniz çeşitli psikoterapi tarzlarından bazı unsurları birleştirebilir. Aslında, çoğu terapist kendilerini herhangi bir yaklaşıma bağlamaz. Bunun yerine, farklı yaklaşımlardan unsurları harmanlıyor ve tedavilerini her hastanın ihtiyacına göre şekillendiriyorlar.
Bilmeniz gereken en önemli şey, psikoterapistinizin, yardıma ihtiyaç duyduğunuz alanda uzmanlığının olup olmadığı ve size yardım edebileceğini düşünüp düşünmediğidir.
Psikoterapiden kimler yararlanabilir?
Bu sorunun cevabı, psikoterapiye bakış açısıyla çok ilişkilidir. Bazıları, psikoterapiyi sadece bir tedavi aracı olarak görmektedir. Bu durumda, psikoterapiden istifade edebilecek kişilerin bir ruhsal bozukluğa (depresyon, panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu gibi) sahip olması gerekmektedir. Bazıları ise, psikoterapinin bir tedavi/iyileştirme işlevi olduğu gibi bir geliştirme/önleyicilik işlevi de olabileceğine işaret ediyor. Bu durumda, psikoterapi görmek için bir ruhsal bozukluğunuzun olmasına gerek yok; kendiniz üzerine düşünmek, kendinizde bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız psikoterapiden istifade edebilirsiniz.
Psikoterapi yöntemleri, ruhsal baskıların [psikolojik sıkıntıların (psychological distress)] pek çok biçimini tedavi etmek için kullanılır.2 Söz konusu psikolojik sıkıntılar şunları içerir:
- davranış bozuklukları (çocuklar ve yetişkinler için]
- hayatın olağan streslerine, zorluklarına veya krizlerine karşı duygusal tepkiler
- psikotik bozukluklar (genellikle hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli düşünce ve davranış bozuklukları ile karakterize edilir)
- anksiyete ve depresyon gibi nevrotik bozukluklar (kronik kişisel işlevsellik bozuklukları, genellikle duygusal gerilimin bedensel belirtilerinin eşlik ettiği)
- bağımlılıklar
- psikosomatik bozukluklar (duygusal bileşenlerin neden olduğu veya şiddetlendirdiği fiziksel semptomlar)
- kişilik bozuklukları (son derece derinlere kök salmış uyumsuz işlevsellik)
Psikoterapötik ilkeler ayrıca, zihinsel engelli ve kronik hasta bireyler için geliştirilen rehabilitasyon programlarında da kullanılabilir.2
Psikoterapist kimdir?
Psikoterapist, zihinsel, duygusal ve davranışsal bozuklukları psikolojik yollarla tedavi etmek için profesyonel olarak eğitilmiş ve lisanslı kişi1; ruhsal, duygusal, davranışsal rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi konularında eğitim almış kişiSB demektir.
Psikoterapist, klinik psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman, sosyal hizmet uzmanı veya psikiyatri hemşiresi olabilir.1 Psikoterapistin tanımı ülkeden ülkeye değişse de genellikle klinik psikologlar ve psikiyatristler için kullanılır.PS
Psikoterapist nasıl olunur?
Türkiye’de psikoterapi/psikoterapist okulu henüz yoktur -umarım en kısa zamanda en azından yüksek lisans düzeyinde ve doktora düzeyinde okullar olur. Peki kendinden psikoterapist diye bahsedenler bu unvanı nereden nasıl alıyorlar?
Bildiğim kadarıyla Türkiye’de psikoterapi, bazı rehberlik ve psikolojik danışmanlık ve psikoloji bölümlerinde lisans, yüksek lisans veya doktora düzeyinde [eğitimin içeriği ve kalitesi okuluna bağlı olarak değişiyor tabii] öğretiliyor. Aynı şekilde psikiyatri eğitiminde de [belirli psikoterapi modelleri] öğretiliyor.
Ülkemizde psikoterapi eğitimi daha çok, dernekler [Psikeİstanbul, İstanbul Psikanaliz Derneği, EMDR Derneği, Bilişsel-Davranışçı Psikoterapiler Derneği gibi], enstitüler [Psikoterapi Enstitüsü gibi], akademiler Varoluşçu Psikoterapi Akademisi gibi] ve/veya uzman kişiler [Suzan Uğur Girginer, Doğan Şahin gibi] aracılığıyla verilmektedir.
Adı geçen eğitimlerde bir standardizasyondan bahsedilemez. Her eğitimin içeriği ve niteliği farklılık göstermektedir.
Her eğitimin katılımcılar için belirlediği standartlar farklılık göstermektedir.
Bir psikoterapist ile bir psikolojik danışmanın, psikoloğun, psikiyatristin vb. farkı nedir?
Psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman, sosyal hizmet uzmanı vb. en az lisans ve/veya yüksek lisans düzeyinde eğitim almış kişilerin kullanabileceği unvanlardır. Bu alanlardan mezun olan herhangi biri psikoterapi eğimi almış [eğitim döneminde] olabilir. Aynı zamanda bu kişiler [profesyoneller] standart eğitimlerinden sonra, haricen de bu eğitimleri almış olabilirler.
Konuya uzak olanlar için durum kafa karıştırıcı görülebilir. Psikoterapi dışından bir örnekle durumu netleştirmeye çalışayım: Türkiye’de Aile Danışmanı diye bir unvan kullanılıyor. İlgili yönetmelikler usulünce, belirli bölümlerden mezun kişiler belirli bir eğitimi tamamladıklarında bu unvanı kullanabiliyorlar. Nihayetinde siz şöyle bir unvan ikilisiyle karşılaşabilirsiniz:
- Psikolog-Aile Danışmanı Adı Soyadı
- Psikolojik Danışman-Aile Danışmanı Adı Soyadı
- Psikiyatrist-Aile Danışmanı Adı-Soyadı
- Sosyal Hizmet Uzmanı-Aile Danışmanı Adı Soyadı
- Hemşire-Aile Danışmanı Adı Soyadı
- Sosyolog-Aile Danışmanı Adı Soyadı
Bu örnekte olduğu gibi, ilgili bölümlerden mezun olan ve psikoterapi eğitimi alanlar kendileri için benzer şekilde unvan kullanabilirler:
- Psikolojik Danışman-Psikoterapist Adı Soyadı
- Psikolog-Psikoterapist Adı Soyadı
- Psikiyatrist-Psikoterapist Adı Soyadı
- Sosyal Hizmet Uzmanı-Psikoterapist Adı Soyadı
Sonuç olarak, Aslında psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman vb. ile psikoterapist karşılaştırmasından değil de ilişkisinden bahsetmek daha makul olabilir.
Psikoterapistler tanı koyabilir mi?
Türkiye’de resmi/tıbbi tanı koyma yetkisi sadece psikiyatristlere aittir. Bu durumda, yukarıdaki açıklamaya istinaden şunu diyebiliriz: Türkiye’de psikoterapist şayet psikiyatrist ise tıbbi/resmi tanı koyabilir, değil ise koyamaz.
Psikoterapist ilaç yazar mı?
Bir önceki sorunun cevabı bu soru için de geçerlidir: Türkiye’de ilaçları sadece hekimler/doktorlar reçete edebilir. Bu açıdan, psikoterapist şayet psikiyatrist ise ilaç yazar/yazabilir değil ise yazamaz.
Psikoterapist doktor mudur?
Bu sorudaki doktor ifadesini iki şekilde ele alalım: hekim/tıp doktoru ve akademik doktor[doktorant].
Her psikoterapist tıp doktoru veya akademik doktor değildir. Bazı psikoterapistler tıp doktoru bazıları ise akademik doktor olabilir; bazıları ise hiçbir şekilde doktor olmadıkları halde psikoterapist olabilirler.
Siz de psikoterapi ve psikoterapist ile ilgili düşünce, soru veya yorumlarınızı sayfanın yorum kısmından benimle paylaşırsanız memnun olurum.
İstanbul’da [Esenyurt-Beylikdüzü] veya online psikoterapist arıyorsanız, ön görüşme ve randevu için İletişim sayfasındaki bilgilerden bize ulaşabilirsiniz.
Kaynak
1dictionary.apa.org/psychotherapy
2britannica.com/science/psychotherapy
D3Psikoterapi sistemler: Teoriler ötesi bir çözümleme
E 4Modern psikoterapiler
apa.org/topics/psychotherapy/understanding
simplypsychology.org/psychotherapy.html
psychiatry.org/patients-families/psychotherapy
medicalnewstoday.com/articles/156433
psychotherapy.org.uk/seeking-therapy/what-is-psychotherapy/
psychologytoday.com/us/basics/therapy
Psikoloji Sözlüğü
Orhan Öztürk
Kemal Sayar
Tahir Özakkaş
Bir cevap yazın