Karşıt tepki oluşturma (reaction formation)1, kişinin kendini, aslında hissettiğinin tam aksini hissettiğine ikna ettiği [bilinçdışı bir şekilde] bir savunma mekanizmasıdır. En yaygın karşıt tepki oluşturma biçimi, nefretin yerine abartılı sevgi hislerini koymaktır.
Tepki oluşumu (reaction formation):2 Psikanalizde birey açısından kabul edilemez olan, kaygı yaratan veya tehdit oluşturan dürtülerin, duyguların vb. inkar edilerek (bastırılarak) tam tersi dürtü ve duyguların benimsenmesiyle tanımlanan bir savunma mekanizması. Bu mekanizma tamamen bilinçsizdir ve çok erken yaşlarda gelişir. Gerçek duygularını, dürtülerini, arzularını saklamaya, kendini farklı göstermeye yönelik bilinçli inkarla karıştırılmamalıdır. Burada söz konusu olan en azından bilinçli algı düzeyinde gerçek anlamda bir dönüşümdür. Örneğin cezalandırılma veya sevgiyi kaybetme korkusuyla ebeveynine yönelik nefretini bastırarak tam tersine yönelen, yani ebeveynine hayranlıkla, sevgiyle bağlanan çocuğun bilinç düzeyinde hissettiği şey nefret değil sevgidir.
Cohen bu terimi, bireyin ulaşmak isteyip de ulaşamayacağı hedefleri kötü (ekşi üzüm) olarak değerlendirdiği bir ego savunması için kullanıyor. Üniversiteye gitme ümidi olmayan bir gencin, üniversite eğitimini zaman kaybı olarak değerlendirmesi buna bir örnektir.2
Karşıt tepki kurma (reaction formation):3 Kişi, kendi içindeki yasak dürtü ve eğilimlerinin tam karşıtı tepkiler göstermekle de kendini savunmaya çalışabilir. Örneğin, içindeki kin, nefret, kabalık eğilimlerine karşı kişi aşırı derecede kibar, nazik; pislik, kirlilik eğilimlerine karşı aşırı anormal derecede titiz, temizlik düşkünü olabilir. Benlikçe kabul edilemeyen birçok dürtüler, gereksinimler, aşırı baskıcı, bağnaz, ahlakçı bir tutumla durdurulmaya çalışılabilir. Normal, doğal dürtülerini, örneğin cinsel yönden uyanışları bile kendine ve başkalarına yasak sayarak katı ahlakçı biri tutum gösterebilir. Her türlü bağnazlığın altında karşıt tepki kurma düzeneğini görebiliriz. Örneğin Tanrı’yı seven, ona bağlı olan, ahlak değerlerinden zoru olmayan kişi için bunlar rahatlatıcı, esenlik, mutluluk verici duygulardır. Ama sık sık dinden, imandan söz ederek başkalarını suçlayan, aşırı dinci görünen kişinin yaptığı, kendi içindeki ayartıcı dürtülere karşıt bir tutum geliştirme çabasından başka bir şey değildir. Başkalarını sömürmeye eğilimli politikacı sürekli olarak insan eşitliğinden, sömürüye karşı savaşımdan bağnazca söz ederken kendi içindeki bilinçdışı dürtü ve eğilimlerle savaşıyor olabilir. Bireyin içinde sürekli olarak onu uyaran, sıkıştıran olumsuz dürtü ve eğilimler canlılıklarını sürdürmekte, benlik de kendini bunların karşıtı davranış ve tutum geliştirerek korumaya çalışmaktadır.
Karşıt tepki kurmayı yüceleştirmeden (sublimation) ayırt etmeliyiz. Yüceleştirmede bilinçdışı dürtülere karşı bir savaşım, bir zorlama yoktur. Çocukluk çağında dürtüler amaç ve nesnelerinde köklü değişimlere uğrayarak, toplum ve benlik için olumlu güdülere dönüşmüşlerdir. Oysa karşıt tepki kurma düzeneğinde, yasak ve olumsuz sayılan dürtüler bilinçdışı dürtü ve eğilimler (örneğin, kin, nefret, kabalık, pislik, kötülük dürtüleri) benliği sıkıştırmakta benlik de, bunların karşıtı davranışlarla savunma gereğini duymaktadır. Temizlik, düzenlilik, insanlara iyilik, naziklik her biri olumlu özelliklerdir. Ama kişi, aşırı derecede iyiliksever, rahatsız edecek kadar kibar olma zorunluluğunu duyuyorsa, karşıt tepkilerle içindeki olumsuz dürtülerle savaşmaktadır. Bu tür savunma düzeneğinin sık kullanıldığı ruhsal bozukluk türü eskiden psikasteni diye bilinen saplantı-zorlantı (obsessif-kompulsif) bozukluğudur. Anal kişilik diye bilinen ve aşırı cimrilik, düzenlilik, titizlik, inatçılık, kararsızlık özellikleri gösteren kişilik türünde de bu savunma düzeneği yoğun olarak kullanılır.
Karşıt tepki geliştirme:4 Bir şeyi onun aksine çevirirsiniz. Genellikle o kadar iyisinizdir ki kızgın olduğunuzu söyleyemezsiniz.
Bir adam annesinin uzatma kablosuyla dövmek için kendisini evin içinde kovaladığına dair çocukluk anısını anlatırken gülmektedir. Maruz kaldığı fiziksel suistimali açıklarken annesine karşı hissettiği suçluluğun veya öfkenin farkında değildir.
Ona karşı kızmıştır ve daha sonra bu kızgınlık yüzünden kendini suçlu hissettiğini fark etmiştir çünkü annesinin onu doğruyu yanlıştan ayırt edecek şekilde yetiştirdiğini bilmektedir. Kızgınlık ve suçluluk arasındaki bu ihtilaf yüzünden duygulanımın yalıtılması (kızgın veya suçlu hissetmemek), mizah (suistimal karşısında gülmek) ve karşıt tepki geliştirme (annesine karşı kızgınlık yerine sevgi beslemek) gibi pek çok savunma geliştirmiştir.
Mükemmeliyetçilik, aşırı dakiklik ve cimrilik karşıt-tepki geliştirmektir. Bu tarz özelliklere sahip takıntılı insanlar genellikle bilinçdışı isyankar dürtüler (kabalık) oral-bağımlı arzular (tembellik ve açgözlülük) ve sert öz-eleştiri ve asabiyet beslerler. Aksine karşıt-tepkiler geliştirmek onların sırasıyla son derce nazik ve dakik, işkolik ve eli sıkı; aşırı sakin davranmalarına neden olur.
Kızgınlık ve öz-eleştiri arasındaki ihtilaf yüzünden bazı takıntılı insanların dakiklik ve naziklik “oyununu oynayan” psikopatlar olduğu düşünülür. Gecikmesine ve mükemmel olmamasına rağmen dürüst ve candan dostlar reddedilir çünkü mükemmeliyetçi kişi kendi savunmaları bozulduğunda kızar (ve hakarete uğramış hisseder).
Bilhassa terapistin aşırı hassasiyet hususunda dikkatli olmasını gerektiren hallerde danışanlara “iyi” davranmak da karşıt-tepki oluşturma içerebilir.
Danışanı olan Bay A’nın antidepresan tedavisi talebini geri çevirmeyen Dr. X isimli terapistte savunma yönlü iyilik son derece başat bir savunma halini almıştı. Bay A’nın talepkâr halinden hoşlanmamasına rağmen Dr. X onunla seansları boyunca bunun farkına varmamıştır. Süpervizyon esnasında Dr. X başka savunmaların yanı sıra karşıt-tepki geliştirmeye fazlasıyla başvurduğunu ve Bay A’nın kendisinde cinsel işlev bozukluklarına neden olan ilacı kullanma ricasını kabul etmesinin aslında hiç de “iyi” olmadığını fark etti.
Aslında Bay A’nın talebine rıza göstermesi Dr. X’in adama karşı geliştirdiği düşmanlık karşısında kendisini savunmasının bir yoluydu. (101)
Tersine çevirme:5 Bu savunma benliğin dış tehlikelerle baş etme çabasıyla ilgilidir. Benlik dünya üzerindeki koşulları değiştirmek üzere duruma faal bir şekilde müdahale eder. Benlik, kendi varlığını korumak için hislerini, tavırlarını, özelliklerini tersine çevirir. Benliğin başvurduğu ilk savunmalardan biridir.
İstismara uğradığı için ebeveyninden nefret eden bir çocuk kendi nefret duygusuna tahammül edemez ve bunu ebeveynine karşı sevgi hislerine dönüştürür. Saldırgan dürtülerini libidinal hislere çevirir.
Kaynaklar
1Gabbard, G. O., Litowitz, B. E., & Williams, P. (2015). Temel Psikanaliz Sözlüğü. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.
2Budak, S. (2005). Psikoloji Sözlüğü. Bilim ve Sanat Yayınları.
3Öztürk, O. (2020). Psikanaliz ve Psikoterapi. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları.
4Blackman, J. S. (2014). Zihnin Kendini Koruma Yolları: 101 Savunma. (Ö. Karakaş, Çev.) Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.
5Palombo , J., Bendicsen, H. K., & Koch, B. J. (2018). Psikanalitik Gelişim Teorileri Rehberi. (F. B. Helvacıoğlu, Çev.) Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.