Bu yazıda şu iki sorunun cevabını ele almaya çalışıyorum:
- Dissosiyatif bozukluk nedir?
- Dissosiyatif bozukluklar nelerdir?
Disossiyatif bozukluk, adı üstünde, dissosiyasyon ile ilgili bozukluk, demektir.
Dissosiyatif bozukluklar, bilincin, belleğin veya kişiliğin normal entegrasyonunun [uyumunun, bütünlüğünün] aniden ve geçici olarak değiştiği bozukluklar olarak düşünülebilir. (APsi)
Anahtar kelimeler: dissosiyatif bozukluk, dissosiyatif bozukluklar
Dissosiyatif bozukluk nedir?
Dissosiyatif bozukluklar, dissosiyatif bellek yitimi (amnezi), depersonalizasyon -derealizasyon bozukluğu ve dissosiyatif kimlik bozukluğu olarak alt tiplere ayrılmaktadır.D2, D4 Bu bozukluların tümünde kimlik duygusu, bilinç ve bellekte değişim ve bozulma söz konusudur.D2
Bozukluk aniden olabildiği gibi aşamalı olarak devam edebilir, geçici veya kronik olabilir ve bu bozukluğun belirti ve bulguları sıklıkla psikolojik travma sonucu meydana gelir. (P)
Disossiyatif bozukluk, adı üstünde, dissosiyasyonla ilgili bozukluk demektir. Dissosiyatif bozukluklar, bilincin, belleğin veya kişiliğin normal entegrasyonunun [uyumunun, bütünlüğünün] aniden ve geçici olarak değiştiği bozukluklardır. (APsi) Dissosiyatif bozukluklarda kişi bilincin bozukluğunu deneyimler ve öz farkındalığının, belleğinin ve kimliğinin izini kaybeder. (APsi)
Dissosiyatif bozukluk normalde bir bütün oluşturan bilinç, bellek, kimlik ya da algı işlevlerinin bütünlüğünü kaybetmesidir -APA, 2000. (AP) Psikopatolojideki en dramatik olaylardan bazıları, kim olduğunu ya da nereden geldiğini anımsamayan insanlar ve kişinin davranışlarını denetim altına alan iki ya da daha fazla sayıda ayrı kimlik ya da kişilik durumu, bu örneklerde görülür. Dissosiyatifin sözcük kökenindeki dissosiyasyon, insan zihninin bilinçli farkındalıktan kopan -ya da bağımsız olan- kanallarda karmaşık zihinsel etkinlikte bulunma kapasitesi ile ilişkilidir. (AP)
Dissosiyatif bozuklukların hemen hepsinin aynı mekanizma ile oluştuğu düşünülmektedir. Bölünme denen bu mekanizma, bilişin ya da deneyimin bilinçli olarak ulaşamadığı bir kısım olarak kabul edilmektedir. Yani disosiyasyon (çözülme), bilincin alışkın olduğu görevlerinden olan bilişlerimizi, duygularımızı, motivasyonlarımızı ve farkında olarak yaptığımız tüm diğer deneyimlerimizi birleştirme görevini yerine getirememe durumu olarak değerlendirilebilir. (APsi)
Öz farkındalığın kaybı ile görülen hafif düzeydeki disosiyasyonlar fazlasıyla yaygın olmakla birlikte, problemleri ile meşgul olan birinin evinin yolunu unutması buna iyi bir örnek olarak verilebilir. Bunun gibi yaygın olan disosiyasyon deneyimlerine karşın, disosiyatif bozuklukların oldukça yüksek düzeyde bir disosiyasyonun sonucunda görüldüğü düşünülmektedir. (APsi)
Disosiyatif bozuklukta bilinç, bellek ve algılamada bozukluklar görülür. (OÖ)
Dissosiyatif bozukluklar nelerdir?
DSM-V dissosiyatif bozuklukları 5 kategori altında inceler:
1) Dissosiyatif bellek yitimi (dissosiyatif amnezi)
Dissosiyatif amnezi, kişinin alışılmış unutkanlık ile açıklanamayacak derecede önemli kişisel bilgileri aniden hatırlayamaz hale geldiği dissosiyatif bir bozukluktur. (APsi)
Dissosiyatif füg al türü ise, kişinin tam amnezi yaşayıp taşındığı ve yeni bir kimlik oluşturduğu dissosiyatif amnezi bozukluğunun bir alt türüdür. (APsi)
2) Kendine/gerçeğe yabancılaşma
Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu, bireyin işlevi bozacak kadar gerçek dışı, kendinden ve çevresinden uzaklaşmış hissettiği dissosiyatif bir bozukluktur. Bu bozukluğa sahip kişiler, uzuvlarının boyutunun değiştiği hissine kapılabilir veya kendilerini bir mesafeden izliyormuş gibi hissedebilirler. (APsi)
Bakınız: Depersonalizasyon-Derealizasyon Bozukluğu Nedir?
3) Dissosiyatif kimlik bozukluğu
Aynı birey içinde her biri kendi hafızalarına, ilişkilerine ve davranış biçimlerine sahip, herhangi bir anda sadece bir kişiliğin baskın olduğu iki veya daha fazla oldukça belirgin ve farklı kişiliklerin bulunduğu nadir görülen dissosiyatif bir bozukluktur. Eskiden çoğul kişilik bozukluğu olarak adlandırılırdı. (APsi)
4) Tanımlanmış diğer bir dissosiyatif bozukluk
“Tanımlanmış diğer” adı kullanılarak belirlenebilecek görünümler için örnekler şunlardır:
1) Karışık çözülme belirtileriyle giden süreğen ve yinelenen sendromlar: Bu kategori, kendilik durumunda ve eylemlerini yönetebilirlik algısında sürekliliğin, çok belirgin olmadan, bozulduğu kimlik bozukluğunu ya da unutkanlık çözülmesi olmadığını bildiren bir kişide ortaya çıkan kimlik değişikliklerini ya da cin çarpması yaşantısı dönemlerini kapsar.
2) Uzun süreli ve yoğun bir biçimde baskı altında tutularak inandırılmaya bağlı kimlik bozukluğu: Yoğun bir biçimde, baskı altında inandırılmaya çalışılan kişiler (örn. beyin yıkama, zihin denetimi, tutsakken görüş aşılama, işkence, uzun bir süre siyasal olarak tutuklu kalma, tarikatlar/mezhepler ya da terör örgütlerine girme), uzun süreli kimlik değişiklikleri ya da bilinçli bir biçimde kimliğini sorgulama durumu gösterilebilir.
3) Gerginlik yaratan olaylara bağlı akut çözülme tepkileri: Bu kategori, kimi zaman yalnızca birkaç saat ya da gün süren, bir aydan daha kısa süreli, gelip geçici, akut durumlar içindir. Bu durumlar, bilinçlilik durumunun kısıtlı olması ile belirlidir; kendine yabancılaşma; gerçekdışılık; algısal bozukluklar 8örn. zamanın yavaşlaması, makropsi); kısa unutkanlıklar; gelip geçici stupor ve/ya duyusal-devinsel işlevsellikte değişiklikler (örn: analjezi, paralizi).
4) Çözülme esrimesi (trans): Bu durum, çevresel uyaranlara karşı derin bir tepkisizlik ya da duyarsızlık ile kendini gösteren, yakın çevreyi, birden, tam olarak ya da bir ölçüde ayrımsayamama ile belirlidir. Söz konusu tepkisizliğe, kişinin ayrımında olmadığı ve/ya denetim altında tutamadığı küçük basmakalıp devinimler (örn. parmak devinimleri) eşlik edebileceği gibi, gelip geçici paralizi ya da bilinç yitimi de eşlik eder.
5) Tanımlanmamış dissosiyatif bozukluk
Klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olan, çözülme bozukluklarının belirti özelliklerinin baskın olduğu ancak bunların çözülme bozuklukları tanı kümesindeki herhangi birinin tanısı için tanı ölçütlerini tam karşılamadığı durumlarda bu kategori kullanılır. Tanımlanmamış diğer çözülme bozuklukları kategorisi, çözülme bozukluklarından herhangi özgül biri için tanı ölçütlerini tam karşılamadığı durumlarda bu kategori kullanılır. Tanımlanmamış diğer çözülme bozuklukları kategorisi, çözülme bozukluklarından herhangi özgül biri için tanı ölçütlerini karşılamamanın özel nedeni klinisyenlerce belirlenmek istenmediğinde ve daha özgül bir tanı koymak için yeterli bilgi olmadığı durumlarda (örn. acil servis koşullarında) kullanılır.
Hem psikodinamik hem de davranışçı teorisyenler, kişinin patolojik düzeydeki bir kaçınmasını, stresli bir durumu bilinçli olarak yaşamaktan korunmak için geliştirdiği bir kaçınma tepkisi olarak değerlendirmektedir. (APsi)
Gelişmiş, askeri hayatta kalma eğilimleri gibi yoğun strese maruz kalan kişilerin, hafif düzeyde disosiyasyon anları rapor ettikleri bilinmektedir. (APsi)
Diğer bozukluklara nazaran disosiyatif bozukluklarla ilgili bilinenler çok az olması araştırmacılar arasında hem en uygun tedavi yönteminde hem de hastalıkla ilgili risk faktörlerinde ciddi bir anlaşmazlık yaratmaktadır. (APsi)
Dissosiyatif bozukluklar ile ilgili çok az sayıda nitelikli araştırma yapılmıştır. Bunlardan birine göre, disosiyatif bellek yitiminin yaşam boyu yaygınlığı %7 iken kendine yabancılaşma bozukluğunun yaygınlığı %2,4’tür. (APsi)
Dissosiyatif bozukluklar tüm psikiyatrik bozukluklar içerisinde etiyolojik olarak çevre etkenleri ile en fazla ilişkili olanıdır. Örneğin, dissosiyatif bozukluklar psikiyatride en yüksek oranda çocukluk çağı ruhsal travmaları (örn. istismar ve ihmal) bildiren tanı grubudur. (TKP)
Dissosiyasyon gelişimsel dönemde (genellikle ergenlik öncesinde) yineleyen travmatik yaşantıların ruhsal olarak üstesinden gelme çabası biçiminde ortaya çıkar ve zamanla uyumsal olmayan bir sürece dönüşür. (TKP)
Dissosiyasyonun yaygın olarak bilinen tanımı her ne kadar “bölünmeyi” temel almakta ise de bu durumdaki her bireyin aynı zamanda eksikliğini hissettiği ruhsal bütünlüğü elde etme çabası içerisinde olduğunu da dikkate almak gerekir. Zaten dissosiyasyon ile bağlanma ve onun bozuklukları arasında da ilişki vardır, ki bu dissosiyasyonun sebep aynı zamanda kişilerarası bir fenomen olduğunu açıklar. Ancak bu kişilerarası durum iç dünya ile bağlantılıdır, çünkü kişide değişik durumlara ilişkin birbirinden ayrı iç çalışma modelleri bulunur ve bu modeller kendilerine uyan kişilerarası ilişkilerde öne çıkar. (TKP)
Çocuklukta kişilerarası bağlanmanın büyüme için birinci derecede gerekli olması sebebiyle travmatik ilişkiler yaşayan bireyde zorunlu olarak gelişen istismarcıya bağlanma modeli dissosiyatif psikopatolojide klinisyenleri birinci dereceden ilgilendiren önemli bir probleme dönüşür. Çocuk istismarcının örneğini onu durdurmak ve yönetmek (kontrol etmek) amacıyla iç dünyasında da oluşturur ve aynı zamanda terk edilmeye önlem olarak ona da bağlanır. Ancak zamanla iç dünyası onu kontrolü altına alır (kontrol odağında kayma) ve kişi çocukluğun mirası olarak erişkinlikte “içeriden” istismara uğramaya devam eder ve buna koşut olarak da dışarıdan başkalarınca yeniden istismar edilmeye açık hale gelir. Tüm çalışma modelleri içerisinde özellikle istismarcıya bağlanma örüntüsünün çözülmesi ve kontrolün kişinin yeniden geçmesi dissosiyatif bozuklukların tedavisinde kritik önem taşır. Ancak bu modelin sadece kişilerarası ilişkilerde değil kişini iç dünyasında da (örneğin alter kişiliklerarası ilişkiler) geçerli olduğu dikkat alınmalıdır. Böylelikle çocukluk çağı travma kurbanı olan birçok kişi bu olaylar sona ermiş olsa da, elinde ve farkında olmayarak kendi kendisini (içeriden) travmatize etmeye devam etmektedir. (TKP)
Kaynakça:
- Budak, S. (2005). Psikoloji Sözlüğü. Bilim ve Sanat Yayınları. (PS)
- Demet, M. M., & Demet, S. (2018). O. Karamustafalıoğlu (Ed.). Temel ve Klinik Psikiyatri. Güneş Tıp Kitabevleri. (TKP)
- Kring, A. M., Johnson , S. L., Davison, G., & Neale, J. (2015). Anormal Psikolojisi [Abnormal Psychology 12e]. (M. Şahin, Çev.) Nobel Akademik Yayıncılık. (APsi)
- Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2011). Anormal Psikoloji. Kaknüs Yayınları. (AP)
- Sadock, B. J., Sadock, V. A., & Ruiz, P. (2016). Psikiyatri: Davranış Bilimleri/Klinik Psikiyatri. (A. Bozkurt, Çev.) Güneş Tıp Kitabevi. (P)
2Gabbard, G. O., Litowitz, B. E., & Williams, P. (2015). Temel Psikanaliz Sözlüğü. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.
3Karakaş, S. (2017). Prof. Dr. Sirel Karakaş Psikoloji Sözlüğü: Bilgisayar Programı ve Veritabanı – www.psikolojisozlugu.com (sürüm: 5.2.0/2022) [Erişim: 14.09.2022]
4Budak, S. (2005). Psikoloji Sözlüğü. Bilim ve Sanat Yayınları.
5Öztürk, O., & Uluşahin, A. (2015). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Bayt Yayınevi.
6Amerikan Psikiyatri Birliği. (2014). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5) Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı. (E. Köroğlu, Çev.) Hekimler Yayın Birliği.
7Demet, M. M., & Demet, S. (2018). O. Karamustafalıoğlu (Ed.). Temel ve Klinik Psikiyatri. Güneş Tıp Kitabevleri.
8Kring, A. M., Johnson , S. L., Davison, G., & Neale, J. (2015). Anormal Psikolojisi [Abnormal Psychology 12e]. (M. Şahin, Çev.) Nobel Akademik Yayıncılık.
9Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2011). Anormal Psikoloji. Kaknüs Yayınları.
10McWilliams, N., & Lingiardi, V. (Ed.). (2020). Psikodinamik Tanı Kılavuzu – 2 (Cilt 3). (M. Benveniste, & M. Arık, Çev.) Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.
11Nussbaum, A. M. (2015). DSM-5 Yönelimli Tanısal Görüşme. (E. Köroğlu, Çev.) Hekimler Yayın Birliği.